Translate Turkish Arabic آلة تجويف
Turkish
Arabic
related Results
-
hücre (n.)more ...
-
priz (n.)more ...
-
vurgun (n.)more ...
-
çukur (n.)more ...
-
oyuk (n.)more ...
-
çanak (n.)more ...
-
parter (n.)more ...
-
göze (n.)more ...
- more ...
-
Allah (n.)more ...
-
Tanrı (n.)more ...
-
çalgı (n.)more ...
- more ...
-
araç (n.)more ...
-
alet (n.)more ...
-
آلة {ج آلِهَة}more ...
-
aygıt (n.)more ...
- more ...
-
operatör (n.)more ...
- more ...
-
matbaacı (n.)more ...
-
daktilo (n.)more ...
-
ağızlık (n.)more ...
- more ...
-
daktilo (n.)more ...
-
kaynakçı (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
Examples
-
Dizleri bük, kalçalar deliğe.أثـني ركبـتيك، و أخفض وركيك إلى التجويف
-
Hava pompasi. Kalp monitörünü aç. Büyük sondalara ihtiyacim var.كيس التنفس ابأوا مراقبة عمل القلب احتاج الى تجويف اوسع
-
Bunu atlatıp, Pleural boşluğuna ulaştıklarında zamanı telafi ederler.سيعوضوا الوقت عندما يعبروه و يصلوا الى تجويف البلورى .
-
Zihninin derinlerine indim ve gizlediği o yeri buldum.تعمّقتُ إلى تجويف عقلها ووجدتُ ذلك المكان السريّ
-
Ambulans çantası. Kardiak monitörünü çalıştırın. Anlaşıldı, efendim.كيس التنفس ابأوا مراقبة عمل القلب احتاج الى تجويف اوسع
-
Zihninin derinlerine indim ve o gizli yeri buldum.تعمّقتُ إلى تجويف عقلها ووجدتُ ذلك المكان السريّ
-
Sırtta kurşun yarası görünüyor.من الواضح انها طلق ناري الى تجويف الصدر الخلفي
-
Kasıklardan bir yarık açıcağız ta... üst göğüs çukuruna kadar...سنقوما بعمل حزاًفى الاربية من الامعاء. إلى تجويفِ الصدرِ الأعلى، هناك.
-
Göz çukurlarında derin, darbeli yara izleri var.العمق ظاهر . . .جروح ثاقبة . . .في كُلّ مدار بصري ودخول الي . تجويف الجمجمه
-
Kafatasında oluşan ve sinüs boşluğuna... doğru gelişen bir tür zararsız kemik tümörü.إنّه النوع الذي يحفّز العظام التي تنمو من أسفل الجمجمة إلى تجويف الجيوب الأنفية